Tedavide Ebeveyn Tutumunun Tedavinin Başarısına Etkisi

Tedavide Ebeveyn Tutumunun Tedavinin Başarısına Etkisi

Çocuklarda dental tedavilerin olumlu geçmesinde çocuğun uyumu ve hekimin yaklaşımı kadar, ebeveyn tutumu da çocukların motivasyonunda ve tedavinin başarısında belirleyici faktördür.

Çocukların başarılı ve sorunsuz bir dental tedavi deneyimi yaşamasını destekleyecek ebeveyn yaklaşımlarına örnekler aşağıda belirtildiği gibidir;

Diş hekimi ile çocuğun iyi bir diyalog kurması, çocuğun korkusunu yenmesine yardımcı bir faktördür. Diş hekiminin sorduğu sorulara çocuğun kendisinin yanıt vermesine izin verilmelidir.

Ebeveynlerin tedavi esnasında çocuklarını motive etmek amaçlı Dişin hiç ağrımayacak, 5 dakika içerisinde bitecek ” diyerek telkinde bulunmaları onu yanıltacak ve ilerideki tedavileri güçleştirecektir. Çocuğu tedavi konusunda doğru bilgilendirmek, onlara karşı dürüst olmak, korkusunu yenmesine ve güvenini kazanmaya yardımcı olmaktadır.

Çocuğunuz tedavi olurken ona acıyor mu, yoruldun mu? gibi sorular yöneltmek, motivasyonlarını bozabilmektedir.

Çocukları ilk randevuda tedaviye ikna etmek kolay olmayabilir. Hekim ile aralarında güven bağını kurmak bazen birkaç görüşme alabilmektedir. Onlara karşı sabırlı ve anlayışlı olmak, ilk randevuda çözüme kavuşulamayacağını bilmek ve çocuk üzerinde baskı oluşturmamak önemlidir.

Diş tedavilerini çok uyumlu yaptıran çocuklar, yoruldukları ve sıkıldıkları zaman bir anda çok uyumsuz olabilirler. Bu durum, sonraki randevularını da olumsuz yönde etkileyebilir. Bu nedenle çocuklarınıza daha çok işlem yapılması yönünde ısrarcı davranmamakta fayda vardır.

Akut durumu çözmekten ziyade amaç, problemleri uzun ömürlü çözmektir. O nedenle hekimin çocuğun kooperasyonunu gözlemleyerek önerdiği tedavi planlamasına uyumlu ilerlemek sürdürülebilir bir tedavi olanağı sunacaktır.

Çocukların randevularına anne-babaları ile gelmeleri, kendilerini daha rahat hissetmelerini sağlar.

Okul çocuklarda stres yüklenmesine neden olabilmekte, okul sonrası randevularda kooperasyon zorlaşabilmektedir. Randevu alırken çocuk hastaların daha dinç ve keyifli oldukları sabah saatlerini tercih etmek, iş birliklerini kolaylaştırır.

Aksi bildirilmediği sürece randevulara tok gelinmesi tercih edilir.